Konya Türkiye'nin en büyük toprak kapasite büyüklüğüne sahip şehridir. Konyada birçok derviş ,ulema , evliya meftundur.
Başta akla ilk gelen Mevlana Celaleddin-i Rumi hz dir.
İşte maddeler halinde Konya tarihi ve Gezilecek yer ve mekanlar
1. Mevlana Türbesi
Türbe şehrin merkezinde bulunup her gün insanların sık ziyarette bulunduğu yerdir.
2. Sille
Sille merkez selçuklu ilçesine bağlı bir mahalledir.M.Ö. 8-7. yüzyıl Frig uygarlığına ait kalıntılar bulunmuştur. Oldukça eski tarihi ve mimarisi ile gezip görülecek yerlerdendir.,
3. Alaaddin Tepesi
450 x 350 metre boyunda olup, 20 metre yüksekliğinde olan tepe, höyük olarak adlandırılan protohistorik yerleşim yerlerinden biridir. Frig, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de yerleşim yeri olarak kullanıldı.
Şehrin en merkezinde bulunup ziyaret edilecek bir yerdir.
4. Kilistra Antik Kenti
Kilistra antik kenti Hatunsaray'a bağlı gökyurt köyü sınırları içindedir.
Kilistra Antik kentinin M.S. 7. y.y. da Kapodokya benzeri yumuşak kayaların oyulması ile bir çok kaya yerleşmesi oluşturulmuştur. 1998 yılında giderleri İl Özel İdare Müdürlüğü tarafından karşılanmak üzere Konya Müze Müdürlüğü adına yapılan kurtarma kazısı çalışmalarında, Haç Planlı Şapel, Sümbül Kilise, Büyük Su Sarnıcı ve Şırahanelerde temizlik restorasyon, çevre düzenlemesi yapılmıştır. Haç planlı Şapel iç ve dışı yekpare kaya oyuğu olması nedeniyle eşine az rastlana nitelikte olup M.S. 8.y.y.'a aittir. Sümbül Kilisede M.S. 8.y.y'a ait olup devrini yansıtan süslemeler Bizans Devrine ait Büyük Su Sarnıcı ise karşılıklı yekpare kayaya oyulmuş dörder payeye otura 3 nefli plan gösterir. Çiftli Şırahane ise karşılıklı yekpare iki kay içine oyulmuş çevresi ise bir kompleks halindedir.
Kaynak: konya.bel.tr/sayfadetay.php?sayfaID=181
5. Yer Köprü Şelalesi
Yer köprü Şelalesi, eşsiz doğal güzelliğiyle istisnasız herkesi büyüleyebilecek muhteşem bir güzelliğe sahiptir. Özellikle Haziran ayı, bu şelaleyi gezmek için en ideal aydır. Bu ayda özellikle zakkumların muhteşem renk cümbüşüne bir çok ağacın çiçekleri de eklenince, şelale tam bir doğa harikası haline gelmektedir. Şelale Hadim ilçe sınırları içindedir. Daha detaylı bilgi için buraya bakınız
6. Çatalhöyük
Çumra ilçe sınırları içindedir. İnsanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik toplumsal hayata geçişle birlikte, tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli sosyal değişim ve gelişmelere tanıklık eden Çatalhöyük Neolitik Kenti, Güney Anadolu Platosu’nda yaklaşık 14ha.lık bir alan üzerinde yer almaktadır. İki höyükten oluşan Çatalhöyük Neolitik Kenti’nin daha uzun olan Doğu Höyüğü, M.Ö. 7400 ve 6200 yılları arasına tarihlenen 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşmaktadır. Söz konusu katmanlarda, sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen duvar resimleri, rölyefler, heykeller ve diğer sanatsal öğeler yer almaktadır. Batı Höyüğü ise M.Ö. 6.200 ve 5.200 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik Döneme ait kültürel özellikler göstermektedir. Bu özellikleriyle Çatalhöyük, aynı coğrafyada 2000 yıldan fazla bir süredir var olan köylerden kentsel hayata geçişin de önemli bir kanıtıdır.
Kaynak ve detaylı bilgi için buraya tıklayınız
7. İnce Minare Medresesi
Alaeddin Tepesi'nin batısındadır. Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus Devrinde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere 663 H.(1264 M.) yılında inşa ettirilmiştir. Yapının mimarı Keluk bin Abdullah'tır. Darü-l Hadis Selçuklu Devrinin avlusu kapalı medreseleri grubundadır. Tek eyvanlıdır. Doğusunda yer alan taçapı, Selçuklu Devri taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasındadır. Giriş kemerinin iki tarafında yer alan üçer küçük sütun ve kemer kavsarası bitkisel ve geometrik motiflerle süslüdür. Cepheden bakıldığında fark edilemeyen bu mekân, binanın esas eyvanı için simetri teşkil etmektedir. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Kubbe kasnağında kûfi yazı ile "El-Mülkü-Lillah" "Ayet'el Kürsi" yazılıdır. Yapı ışığını, mazgal ve dikdörtgen pencereler ile kubbede yer alan fenerden sağlamaktadır.
Girişin karşısında avludan üç basamakla çıkılan basık tonozlu eyvan yer almaktadır. Eyvanın iki yanında kare planlı, kubbeli birer dershane odası vardır. Anıtsal yapının ön cephesi kesme taştandır ve yan duvarlarının dış cepheleri moloz taştan yapılmıştır. İç mekânlarda tuğla hem statik, hem de dekoratif amaçlı kullanılmıştır. Kuzeyinde yer alan mescitten bugün yalnız tuğla örgülü mihrabı kalmıştır. Yapıya adını veren minarenin kaide kısmı muntazam kesme taş kaplamalıdır. Beden kısmı tamamen tuğla örgülüdür. Minare turkuvaz renginde, beyaz hamurlu tuğlalarla örülmüştür. Minarenin orijinali iki şerefeli iken, 1901 yılında düşen yıldırım, iki şerefeden birini tahrip etmiştir.Alaeddin Tepesi'nin batısındadır. Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus Devrinde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere 663 H.(1264 M.) yılında inşa ettirilmiştir. Yapının mimarı Keluk bin Abdullah'tır. Darü-l Hadis Selçuklu Devrinin avlusu kapalı medreseleri grubundadır. Tek eyvanlıdır.
Doğusunda yer alan taçapı, Selçuklu Devri taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasındadır. Giriş kemerinin iki tarafında yer alan üçer küçük sütun ve kemer kavsarası bitkisel ve geometrik motiflerle süslüdür. Cepheden bakıldığında fark edilemeyen bu mekân, binanın esas eyvanı için simetri teşkil etmektedir. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Kubbe kasnağında kûfi yazı ile "El-Mülkü-Lillah" "Ayet'el Kürsi" yazılıdır. Yapı ışığını, mazgal ve dikdörtgen pencereler ile kubbede yer alan fenerden sağlamaktadır. Girişin karşısında avludan üç basamakla çıkılan basık tonozlu eyvan yer almaktadır. Eyvanın iki yanında kare planlı, kubbeli birer dershane odası vardır.
Anıtsal yapının ön cephesi kesme taştandır ve yan duvarlarının dış cepheleri moloz taştan yapılmıştır. İç mekânlarda tuğla hem statik, hem de dekoratif amaçlı kullanılmıştır.
Kuzeyinde yer alan mescitten bugün yalnız tuğla örgülü mihrabı kalmıştır. Yapıya adını veren minarenin kaide kısmı muntazam kesme taş kaplamalıdır. Beden kısmı tamamen tuğla örgülüdür. Minare turkuvaz renginde, beyaz hamurlu tuğlalarla örülmüştür. Minarenin orijinali iki şerefeli iken, 1901 yılında düşen yıldırım, iki şerefeden birini tahrip etmiştir.
Kaynak ve Detaylı bilgi için burayı tıklayınız
8. Ateş Bazı Veli Türbesi
Bu büyük Veli Merkez Meram ilçesi sınırları içinde meftundur. Türbe klasik Selçuklu kümbetlerindendir. Kesme taşlardan sekiz köşeli sekizgen piramit külah vardır.
Ayrıca :
Sahip Ata Külliyesi
Lala Mustafa Paşa Külliyesi
İplikçi Camii ve medresesi
Eşrefoğlu Camii
Ak Manastır
Haghia Eleni Kilisesi
Nasreddin Hoca Türbesi
Sille Siyata Manastırı
Lystra
Eflatun Pınar Hitit Anıtı
Nekropol Alanı
Feyzullah Düdeni: Derebucak ilçe sınırları içindedir.
Zazadin Hanı: Hanın boyu 104 metre eni 62 metredir.Taş yapının dış duvarlarından gayri İslami devirlere ait eserlerden bazı parçalarda kullanılmıştır.
Bouleteferion
Körükini Mağarası
Suluin
Karatay Medresesi
Alâeddin Camii
İnce Minareli Medrese
Konya Tropikal Kelebek Bahçesi
80 Binde Devr-i Alem Parkı
Japon Kyoto Parkı
Aziziye Camii
Konya Arkeoloji Müzesi
Kültür Park
Ecdat Parkı
Konya Bilim Merkezi
Sultan Selim Camii
Şemsi Tebrizi Camii ve Türbesi
Sille Baraj Parkı
İnce Minare Müzesi
Aya Eleni Kilisesi
Akyokuş Tabiat Parkı
Konya Etnografya Müzesi
Kozağaç Parkı
Karaaslan Hadimi Parkı
İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi
Ateşbazı Veli Türbesi
Panorama Konya Müzesi
Konya Valiliği İl Kültür Ve Truzim Müdürlüğü
Sırçalı Medrese
Mevlana Meydanı
Kanyon Park
Karatay Şehir Parkı
Konya Hayvanat Bahçesi
Sille Barajı
Sahip Ata Vakıf Müzesi
Olimpiyat Parki
Konya Atatürk Anıtı
Akyokuş Tabiat Parkı
Meram Karaaslan Hadimi Parkı
Hasbey Dar'ül Huffazı
Şeytan Köprüsü Sille/Konya
Zaman Müzesi / Şapel
Sırçalı Medrese Mezar Anıtları Müzesi
Olimpiyat Parkı (Karatay)
Kayalı Park
Karatay Müzesi
Gömeç Hatun Türbesi
Muzeum Mevlana
Mevlana Cami
Konya İzzet Koyunoğlu Şehir Müzesi
Saraybosna Parkı
ECDAD BAHÇESİ
Sille Zaman Müzesi
Bosna Hersek Parkı
Türk Yıldızları Parkı
Konya Tropikal Kelebek Bahçesi
Kapu camii
İplikçi camii
Meram bağları
Dokuzun hanı
Tınaztepe
Tursunoğlu - Tahir Paşa Camii
Kapu camii
Konyanüma panaroma
Nasrettin Hoca Etnografya ve Arkeoloji Müzesi